DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

8 Kasım 2010 Pazartesi

Tekel İşçilerinden Meşaleli Yürüyüş 4

  Tekel İşçilerinden Meşaleli Yürüyüş 
  

İstanbul’da TEKEL işçileri her pazar Taksim’de yaptıkları yürüyüşe 7 Kasım günü de devam ettiler.

Taksim metrosundan sloganlarla çıkan tekel işçileri, Galatasaray Lisesi önüne kadar megafonla yapılan konuşmalar ve sloganlarla yürüdüler.

Galatasaray Lisesi’nde toplanan 300’ü aşkın kişi “Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır”, “Her Yer TEKEL Her Yer Direniş”, “Hamdullah Uysal Ölümsüzdür” sloganları atarak, meşalelerle Taksim Meydanı’na kadar yürüdü.

Yürüyüş boyunca konuşmalar yapılarak “Sendika hakkımız için, insanca yaşam için, işçiler için, TEKEL işçilerinin yaktığı ateşi büyütmek için yürüyoruz” denildi.

Meydanda oturma eylemi yapılırken Türkan Albayrak, sanatçı Pınar Sağ ve tersane işçisi Zeynel Kızılarslan konuşmalarıyla mücadeleyi büyütme çağrısı yaptılar. Eylemde Türkan Albayrak “Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer” sloganlarıyla selamlandı.

Burada basına bir açıklama yapan TEKEL işçisi Metin Arslan “Türkiye siyasi ve sendikal hareketi, Tek Gıda İş yönetimi gibi mi davranacak, yoksa mücadele için bir hedef ve program ortaya koyacak mı?
Böyle bir mücadele programı olmadan, biz çadırlarımızı sökmeyeceğiz ve bu mücadele programı oluşturulup, mücadeleye girişilmezse, Bayramın birinci gününden başlayarak bir dizi yeni mücadele biçimlerine başvuracağız; buna açlık grevi de dâhildir.
   Biz mücadeleden yanayız. Şimdi söz ve karar KESK, DİSK, TMMOB VE TTB başta olmak üzere diğer sendika meslek örgütlerinde. Soruyoruz; Birlikte mücadeleye var mısınız? Biz hazırız!”
dedi. Eylem sloganlarla sona erdi.



Tekeliscilerieylem-20101107-1



 4’üncü Yürüyüşün Basın Açıklaması Metnidir.

4 C’ye Karşı Mücadelemizi, Taşeronlaştırmaya, Esnek Çalışmaya Karşı,

İş Güvencesi, İnsanca Yaşayacak Ücret, Sendika ve

Toplusözleşme Hakkı Mücadelesiyle Birleştirmek için,

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’yi

Birleşik Mücadeleye Çağırıyoruz!

07.11.2010
Değerli Basın Emekçileri,
Bu hafta 4’üncü yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz. 35 gündür çadırlarda direnişteyiz. Ne istiyoruz? İş güvencesi, kadrolu iş, insanca ücret. AKP hükümeti bizi eski ücretlerimizin yarısına, iş güvencesi ve sendika hakkımız olmadan, keyfi bir biçimde çalıştırmak istiyor.
Tek Gıda-İş yönetimi 4 C’ye karşı mücadele etmek yerine, işçileri 4 C’ye ikna için çalıştı. 35 gündür bizim direndiğimiz gibi, Tek Gıda-İş direniş kararı alsaydı, Türkiye’de 4 C yeniden tartışmalı hale gelebilirdi. Tek Gıda-İş yönetimi, hükümetle anlaştı. Diğer yandan Türk-İş içinde kongre hesapları yapıyor ve eylemlerimizi “aşırı uç” gibi göstermeye çalışıyor; bizi yarı yolda bırakıyor.
Bu gerçekleri bütün duyarlı kamuoyu, aydınlar, sendikalar ve siyasi çevreler biliyor. En iyi de TEKEL işçileri görüyor. Kamuoyu şunu da biliyor: İşçiler haklarını elde edemiyorlarsa, sendikalar gerektiği gibi mücadele etmedikleri için. Sendikalar neden mücadele etmiyor? Yönetimleri bürokratikleştiği için. İşçilerin davasından, taleplerinden, işçilik yaşamından kopmuş, on binlerce lira maaş alan sendika yöneticileri, 800-900 Lira ücret alan işçinin derdinden anlar mı?
Değerli Basın Emekçileri,
2. TEKEL Direnişindeki işçiler olarak, sendika bürokrasisini teşhir ettik, hesap sorduk. Tek Gıda-İş yönetiminin işçilere karşı tutumunu herkes gördü. Siyasi partilerden ve sendikalardan kimlerin sendika bürokrasisine destek verdiği, kimlerin işçilerin yanında olduğu ortaya çıktı. Kimin korkak, kimin mücadele için cesaretli olduğu anlaşıldı. Güçlerimizin ve yoldaşlarımızın ne olduğunu ölçüp biçme olanağımız oldu. Bugünden itibaren TEKEL işçilerinin 2. Direnişi etrafından toplanan güçlerle yeni bir aşamaya geçeceğiz. AKP hükümetinin ve sermayenin sömürü biçimi olan 4 C ve diğer esnek çalışma biçimlerine karşı birleşik mücadele sürecini başlatıyoruz.
Bu amaçla geçtiğimiz hafta Ankara’da görüşmelerimiz oldu ve Ankara’daki sendika şubeleri ortak bir basın açıklaması yaptılar. İstanbul’daki sendika genel merkezleriyle, odalarla, siyasi parti ve kurumlarla görüştük.
Birleşik mücadele için biz hazırız, dediler. Sendika bürokrasisine yönelik yaptığımız eylemlerimizi hükümete ve sermayeye karşı mücadeleye çevirmemizi istediler. Bu öneriyi kabul ediyoruz!
Değerli Basın Emekçileri,
Ancak, bize birlikte mücadele edeceğini söyleyen kurumlara;  DİSK, KESK, TTB, TMMOB başta olmak üzere sendika ve siyasi partilere çağrımız, güvencesiz çalışmaya karşı mücadele programını oluşturalım, mücadeleyi birleştirelim. TEKEL işçileri olarak biz de bu mücadelenin bir parçası olalım.
Böyle bir mücadele programı olmadan, biz çadırlarımızı sökmeyeceğiz ve bu mücadele programı oluşturulup, mücadeleye girişilmezse, Bayramın birinci gününden başlayarak bir dizi yeni mücadele biçimlerine başvuracağız; buna açlık grevi de dâhildir.
Tek Gıda-İş harekete geçmiyor! Öyleyse, esnek çalışmaya karşı mücadele yerde mi kalacak? Türkiye siyasi ve sendikal hareketi, Tek Gıda-İş yönetimi gibi mi davranacak, yoksa mücadele için bir hedef ve program ortaya koyacak mı? Biz mücadeleden yanayız. Şimdi söz ve karar KESK, DİSK, TMMOB ve TTB başta olmak üzere diğer sendika meslek örgütlerinde.
Soruyoruz: Birlikte mücadeleye var mısınız? Biz hazırız!
Biz haklıyız. Biz kazanacağız!

TEKEL İŞÇİLERİ











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder