MÜEBBET YOKSULLUK
YENİ ŞAFAK -14 Kasım 2010 Pazar
Son zamanlarda televizyona çıkan kadınlar arasında ekrana en çok yakışandı Türkan Albayrak. Haklı mücadelesini kazanmanın verdiği mağrur ifadeyi gururla taşıyan; ne istediğinin, ne kazandığının çok farkında bir kadın. 118 gün devam eden direniş, 7 günlük açlık grevinden sonra işine geri döndüğü, haklı bir zafere imza attığı için ekrandaydı.
Paşabahçe Devlet Hastanesi'nde temizlik işçisi olarak çalışırken,
sendikalı olmak istediği için taşeron firma tarafından işten atılmıştı Türkan Albayrak. Daha önceki işinden de aynı gerekçeyle atılmış, dava sonucunda işe yeniden dönmüş ama hastaneye sürgün edilmişti. Sarıyer'de oturan Türkan Hanım'ın Paşabahçe'ye gidip gelmeyeceğini hesap edenlere inat 5 yıl boyunca gidip geldi. Taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya, emeğinin sömürülmesine isyan edince kapının önünde buldu kendini bir kez daha. Haksız yere işten atılmasının hakkını sonuna kadar aradı ve kazandı sonunda.
'Lise mezunusunuz daha farklı bir iş bulabilirdiniz' diyen Şirin Payzın'a 'keşke hastane temizliğini eğitimli kişiler yapsa' diyerek; aslında temizliğin alt sınıfa, eğitimsiz sınıfa ait olmadığını hatırlattı o akşam Türkan Albayrak. Verdiği birkaç örnekle görünürdeki temizliğin aslında hiç de hijyen olmadığının altını çizerek. 500 lira civarındaki maaşına tekrar kavuşabilmek için vurgusunu yapanlara; önemli olanın kazanılan para değil; inandığı şeyler uğruna haklı olduğu konuda sonuna kadar mücadele vermenin önemini hatırlattı. Türkan Albayrak kadar kendimize yaptıklarımıza inansak ve savunduğumuz şeylerin arkasında dimdik durabilsek daha farklı olurdu dünya. En azından daha yaşanılır bir yer olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder