DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

15 Ekim 2010 Cuma

SENDİKAMIZ ÖNÜNDE YAPITIĞIMIZ AÇIKLAMAMIZ - 4 EKİM 2010 GÜNÜ

Direnişlerinin Tek Gıda-iş sendikası tarafından tasfiye edililerek yüzüstü bırakıldıklarını söyleyen TEKEL işçileri sendikanın 4. Levent’teki genel merkez binası önünde oturma eylemi başlattı.

Sendika yetkilileriyle görüşme talepleri kabul edilmeyen ve polis tarafından sendika binasına girilmeleri engellenen tekel işçileri burada bir bas›n açıklaması yaparak
Tek Gda-iş yönetiminin, 4/C sözleşmesinin imzalanması yönündeki çağrısı ve sürecin Anayasa Mahkemesi kararına terkedilmesini protesto ettiler.
Açıklamanın sonunda 1 Ekim 2010 tarihi itibariyle iş kaybı tazminatlarının kesilmesi ve sendika yönetiminin ihanetine karşı İstanbul, Samsun, Tokat, İzmir  gibi illerden temsili düzeyde geldiklerini belirten TEKEL işçileri, tüm TEKEL işçilerini Tek Gıda iş genel merkezi önüne çağırdılar.

Mustafa Türkel arka kapıdan kaçtı
Tekel işçilerinin sendika önündeki bekleyiş sürerken Tek Gıda-iş sendikası genel başkanı Mustafa Türkel ve yöneticileri sendikanın arka bahçesinden ticari taksilerle kaçtı. Kısa bir süre sonra sendika ağalarının makam arabaları boş bir şekilde sendika bahçesinden ayrıldı.

Direniş çadırları kuruldu
Akşama doğru çadırlarını kuran işçiler direnişte kararlı olduklarını bir kez daha gösterek demokratik kitle örgütlerine ve tüm duyarlı kesimlere destek çağrısında bulundular.

OKUNAN BASIN METNİ


"BASINA VE KAMUOYUNA
1 Ekim itibarıyla iş kaybı tazminatlarının ödenmesi son buldu. 4C sözleşmesini imzalasak bile, hükümet verdiği sözü tutmayarak iş vermiyor. 4C'yi imzaladığı halde aylardır iş bekleyen, işyeri belli olduğu halde işbaşı yaptırılmayan işçiler var.

Anayasa Mahkemesi, referandum sonrasında mahkemenin üye sayısının 11'den 17'ye çıktığı için, 11 üyeyle karar verilmesini adil bulmuyor. 4C karşısında rengini belli ediyor.

Tek Gıda-iş Yönetimi ise, 1 Nisan'dan bu yana işçilere ve kamuoyuna verdiği mücadele sözlerini, şerefi üzerine yaptığı yeminlerin hiçbirini tutmadı. Mücadele etmekten geri kaçıyor.

Bu koşullarda ya kaderimize boyun eğip, hükümet ne diyorsa ona razı olacağız, ya da sendikamızın temelini Tekel işçilerinin attığı sendikamız Tek Gıda-İş'in mücadeleyi başlatması için kapısını aşındırmaya devam edeceğiz.

Bir kez daha Tek Gıda-İş'in kapısındayız. Temmuz ayında Türk-İş Genel Merkezi'ndeydik. Sendika yönetimden Tekel işçileri için verdiği sözleri tutmasını istemek için buradayız. 78 günlük mücadelenin boşa çıkmaması için geldik. 4C uygulamasının ve taşeronlaşmanın genel bir çalışma biçimi haline gelmesini önlemek için mücadele etmekten başka yolumuz kalmadı.

Sağlıktan eğitime, tersaneden belediyeye, hizmet alanlarından üretime kadar her alanda iş güvencesi yok ediliyor. Geçici, sözleşmeli, taşeron gündelikçi çalışma yaygınlaşıyor. Hâkim üretim biçimi esnek çalışma oluyor. Bu gidişe tek başına ne Tekel işçileri ne de Tek Gıda-İş karşı koyamaz. Ancak 78 günlük direnişin öncüleri, sendika yöneticileri görev ve sorumluluktan kaçamaz. İşçi sınıfının beklentisi bu yöndedir.

Tek Gıda-İş yönetimi sorumluluktan kaçamaz. Mücadeleyi nasıl başladıysa öyle sürdürmek zorundadır. Ondan beklenen budur. İşçiyle arasını açarak, mücadele eden işçileri aşağılayarak, onlara terörist deyip suçlayarak bir yere varamaz. Çevik kuvvetin ardına sığınarak mücadeleci sendikacılığa örnek olamaz.

TEK GIDA İŞ Yönetimine Sesleniyoruz

Karşımıza polis barikatı kurdurdunuz. Yan yana olduğumuz günleri çok çabuk terk ettiniz. Ocak, Şubat'ta barikatın karşı tarafında AKP hükümeti ve ona destek veren Türk-İş Genel Merkez Yönetimi vardı. Ya bugün?

Barikatın bizim tarafımızda Türk-İş ve Tek Gıda-İş yöneticileri yok. Tek Gıda-İş Yönetimi istifa etiği, hain ilan ettiği Türk-İş yönetimiyle birlikte AKP hükümetinin koltuk değneği mi olacak, yoksa haklarını arayan işçilerle birlikte mücadele mi edecek? Soru gibi cevabı ir: barikatın üç yanı yok: ya bizimlesiniz ya da bizim karşımızda onlarla!

Tekel işçilerinin bugün buradaki sayısına bakarak sakın olaki, işçilerin mücadeleye hazır olmadığı kanaatine varmayın. Bizim temsili olarak gelişimizi yanlış yorumlamayın. Tek Gıda-İş yönetimi de bu yanılgıya kapılmasın. 1 Nisan'dan beri mücadele eden işçilere uygulanan polis ve sendikacı baskısına her kesim gibi Tekel işçileri de sabır ve ibretle izlemekle yetiniyor.

Herkesin olduğu gibi Tekel işçilerinin de bir sabrı ve sınırı var. Bu sınırı kimse zorlamaya kalkmasın.

Tek Gıda-İş göreve!

Sendika işçilerin evidir!

4C'ye karşı mücadele etmeyen, işçi sınıfına ihanet eder!"
4 EKİM 2010

TEKEL İŞÇİLERİ











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder