DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

31 Ekim 2010 Pazar

TEKEL İŞÇİLERİ TAKSİMDE MEŞALELİ YÜRÜYÜŞ YAPTI

                             3. MEŞALELİ TEKEL YÜRÜYÜŞÜ YAPILDI


Tek Gıda-İş önünde çadır kurup direnişe geçen TEKEL işçileri her Pazar yaptıkları eyleme 31 Ekim günü de devam ettiler. Galatasaray Lisesi’nin önünde ki   yürüyüşe 200’ü aşkın kişi katıldı.
“AKP 4-C’yi Al Başına Çal”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır” sloganlarını atan ve “4-C’yi Kabul Edecek miyiz?”, “Sendikasız Çalışmayı Kabul Edecek miyiz?” sorusuna “Hayır!” diye haykırarak cevap veren kitlenin önünü İstiklal Caddesi’nin ortasında kesen polis, Taksim Meydanı’nda o gün çevik kuvvete gerçekleşen eylemi bahane edip barikat kurdu. Burada “Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganlarını atan TEKEL işçileri basına bir açıklama yaparak “Cumhuriyet’in 87. Yılında işçi sınıfının içine düşürüldüğü duruma bakın. Türkan Albayrak açlık grevinde. Zeynel Kızılaslan Betesan’da direnişte, Mutaş işçileri ekmekleri için işyerini bir süre işgal ettiler, Ailelerine polisin saldırısı oldu. TEKEL işçileri olarak da çadırlardayız. Üniversite öğrencileri YÖK kararlarına itiraz edince okula alınmıyor…” dediler ve işçi sınıfının güvenli gelecek mücadelesinin mimarları olarak isteyenlere “sınıfın çıkarlarını ön planda alalım ve ortak mücadeleyi örgütleyelim” çağrısında bulundular.


2. TEKEL Direnişi’nin 3. Yürüyüşü Basın Açıklaması Metnidir. (31.10.2010)

4 C’ye, taşeronlaşmaya, esnek, sigortasız, sendikasız çalışmaya hayır: Herkese İş, İş Güvencesi, Güvenli Gelecek için… Haydi, Birleşik Mücadeleye! 
Değerli Basın Emekçileri,
 2. TEKEL Direnişi bugün 28’inci gününde. Dönüşümlü olarak 28 gündür Tek Gıda-İş Genel Merkezinin önündeki çadırlarda sürdürdüğümüz “4 C’ye hayır, iş ve iş güvencesi istiyoruz” talepli mücadelemiz önümüzdeki haftadan itibaren TEKEL işçilerinin çeşitli illerden yeni katılımlarla devam edecek.
 Önümüzdeki hafta Ankara başta olmak üzere, farklı illerde ortak taleplerimizle ilgili sendika şubeleri basın açıklamaları yapılacak.
 Mecliste grubu olan partilerle görüşmelere devam edilecek ve 4 C konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi çalışmalarımız sürecek.
 Aynı zamanda 4 C’ye karşı TEKEL işçilerinin başlattığı mücadelenin açığa çıkardığı gibi, kamu ya da özel olsun tüm çalışma alanlarında görülen esnek çalışma, taşeronlaşma, sözleşmeli, iş güvencesi olmaksızın çalışma biçimleri yaygınlaşıyor.
 Yeni çalışma biçimlerine karşı çıkan kurumların ortak mücadelesi, ortak hareketi yönünde girişimlerin tamamlanması halinde, gelecek haftalarda bu yeni oluşumu sizlerle paylaşacağız.
 TEKEL işçilerinin ana gövdesini oluşturacağı, ancak diğer işkollarından işçilerin de eşit biçimde söz ve karar sahibi olacağı yeni bir mücadele platformu oluşturarak, mücadelemizi bir adım daha ileriye taşımak istiyoruz.
 Değerli Basın Emekçileri,
 Cumhuriyet’in 87’inci yılında işçi sınıfının içinde düşürüldüğü duruma bakın. Türkan Albayrak açlık grevinde. Zeynel Kılıçaslan Betesan’da direnişte. Mutaş işçileri ekmekleri için işyerini bir süre işgal ettiler. Ailelerine polisin saldırısı oldu. TEKEL işçileri olarak da çadırlardayız. Üniversite öğrencileri YÖK kararlarına itiraz edince okula alınmıyor.
 Hükümet ise, ekonomik büyümeden söz ediyor; türban tartışmalarına zaman ayırırken, işçinin, işsizin, emeklinin, öğrencinin ve kadınların sorunları yok sayıyor.
 Değerli Basın emekçileri,
 İşçilerin, emekçilerin çalışma yaşamı altüst edildi. İşi olan bir kişinin ücreti yetersiz, geleceği belirsiz. Ne kadar zaman çalışacağı belli değil. Her an işten çıkartılabilir. Sigorta hemen yapılmaz. Sigorta istemek işten çıkarılma nedeni oluyor. Sendikalaşmak isterseniz, işten atılacağınız kesin.
 Bu koşullarda mevcut sendikalar içinde hükümet yanlısı Hak-İş’i saymıyoruz. Türk-İş, DİSK, KESK ise, işçi ve emekçilerin sigortalı ve kısmen iş güvencesi olan kamu ve özel kesimde örgütlü. Tüm çalışanların sadece yüzde 5’i sendikalı. İşçilerin yüzde 95’inin hiçbir güvencesi olmadığı güveneceği bir sendikal yapı da yok.
Değerli Basın Emekçileri,
 İşçilerin, işsizlerin güvenecekleri sendikalar, meslek örgütlerine, derneklere, siyasi kurumlara ihtiyaçları var. Geleceğimizin güvencesi için yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Tek tek yürüttüğümüz mücadeleleri birleştirmeye ihtiyaç var.
 Bu nedenle TEKEL işçileri olarak diyoruz ki, mevcut sendikaların bürokratik yapılarını parçalayalım. Tabandan işçilerin sendikalarda söz ve karar sahibi olmasını sağlayalım. İşçilerin, işsizlerin güveneceği sendikalar yaratalım. Örgütsüz, güvencesiz, işçi kesiminin yüzde 95’ini oluşturan kesimlere güven verecek bir sendikal yapı oluşturalım.
 Bunun için TEKEL işçilerinin 2. Direnişi ayrışma noktasıdır; yeni işçi hareketinin başlangıç noktasıdır.
 Ya TEKEL işçileriyle birlikte güvencesizliğe, esnek çalışmaya, taşeronlaşmaya karşı mücadele edeceksiniz ve bürokratik sendikal yapıları karşınıza alacaksınız, ya da sendika bürokrasisiyle işbirliği yaparak, hükümetin yanında olacaksınız.
 Üçüncü bir yol bulunmuyor.
 İşçi sınıfının güvenli gelecek mücadelesinin mimarları olmak isteyenlere çağrımızdır: Gelin ortak talebimiz olan “4 C’ye, taşeronlaşmaya, esnek, sigortasız, sendikasız çalışmaya hayır: Herkese İş, İş Güvencesi, Güvenli Gelecek için Birleşik Mücadele” çağrısını büyütelim. Sınıfın çıkarlarını ön plana alalım ve ortak mücadeleyi örgütleyelim.
 TEKEL işçileri olarak biz buna varız, hazırız, haklarımızı alana kadar mücadelede kararlıyız.

YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ!
 BİZ HAKLIYIZ, BİZ KAZANACAĞIZ!
  
TEKEL İŞÇİLERİ












 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder