DİYARBAKIR'DA BASIN AÇIKLAMASI!
DİYARBAKIR- Diyarbakır TEKEL işçileri, Ofis AZC Plaza önünde bir araya geldi. 4C’ye karşı ve sendikaya karşı mücadeleye tekrar başlayacaklarını duyurdu
TEKEL işçilerine ESP, DİSK, KESK yönetimi destek verdi.
TEKEL işçisi Şeyhmuz Uğur,
4C’yi iptal ettirme hedeflerini değişmediğini kaydetti, “Ankara’daki kadar kitlesel değiliz çünkü AKP hükümetinin oyalamaları devam ediyor ve Tek Gıda-İş Sendikası mücadeleyi devam ettirmekten vazgeçti. Anayasa Mahkemesinin kararını bekleyeceğiz diyerek süreci zamana yayıp, mücadeleden kaçıyor” dedi.
Uğur, 4C’nin sözleşmeli, belirsiz, güvencesiz, sendikasız, taşeron tipi çalışma olduğunu söyleyerek, 4C’nin sadece TEKEL işçilerini değil, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün işçi sınıfının başındaki en büyük tehdit ve bela olduğunu söyledi.
Uğur, “Türk-İş, Tek Gıda-İş’in 4C’ye karşı mücadeleden geri duruyor olması, bizim haklı ve meşruluğumuzu etkilemez; ancak onların ne mal olduğunu ortaya koyar” dedi. 4C’ye karşı mücadelenin sadece TEKEL işçilerine ait bir mücadele olmadığını söyleyen Türk-İş ve Tek Gıda-İş’e karşı, DİSK ve KESK’in mücadelenin en önünde yer alması gerektiğini söyleyen Uğur, “Türk-İş ve Tek Gıda-İş mücadeleyi yerde bırakıyorsa, yerden kaldırıp omuzlamalıdır. İşçi sınıfının ve TEKEL işçilerinin onlardan beklediği budur” dedi.
“DİSK’in metal işkolundaki sözleşmelerinde, tersanelerdeki, hastanelerdeki üyelerine dayatılan 4C’den başka nedir? KESK’ in eğitimde, sağlıkta, maliyede, belediyede, postanelerde çalışan üyelerine dayatılan 4B, 4C başka nedir? Öyleyse durmak, beklemek, diplomasi yapmak, zamana yaymak niye?” diye soran Uğur, 2. TEKEL Direnişi 4 Ekim’de İstanbul’da bulunan Tek Gıda-İş Genel Merkezine girişimizin polis eliyle engellenmesi üzerine başladığını hatırlattı.
İstanbul‘deki saldırıyı hatırlatan Uğur, “Sendikanın görevi işçilere saldırmak mıdır? Mustafa Türkel’ in amacı nedir? Mustafa Türkel’in verdiği sözleri tutmadığını söylemek ve sözlerini tutmasını istemek suç mudur? İşçilere şiddet uygulamak kabul edilebilir mi? İşçiler mi sendikaya karşı eylem yapıyor, yoksa Tek Gıda-İş mi işçilere düşmanca saldırıyor?” sorularını Tek Gıda-İş yönetimine sordu.
Uğur, TEKEL işçilerinin İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır ve Adıyaman’da 4C’ye karşı ve Tek Gıda-İş yönetiminin tutumunu teşhir etmek için yeni bir mücadeleye başladıklarını duyurdu.
TEKEL işçileri eylemde Kürtçe sloganlar attı. Eylemde, “TEKEL işçisi direnişin simgesi”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “Bijî yekîtîya karkeren (Yaşasın işçilerin birliği)”, “Berxwedana karkeran ronî bida herderan (İşçilerin direnişi aydınlatacak her yeri)” ve “AKP 4C’yi al başına çal” sloganları atıldı.
TEKEL işçilerine ESP, DİSK, KESK yönetimi destek verdi.
TEKEL işçisi Şeyhmuz Uğur,
4C’yi iptal ettirme hedeflerini değişmediğini kaydetti, “Ankara’daki kadar kitlesel değiliz çünkü AKP hükümetinin oyalamaları devam ediyor ve Tek Gıda-İş Sendikası mücadeleyi devam ettirmekten vazgeçti. Anayasa Mahkemesinin kararını bekleyeceğiz diyerek süreci zamana yayıp, mücadeleden kaçıyor” dedi.
Uğur, 4C’nin sözleşmeli, belirsiz, güvencesiz, sendikasız, taşeron tipi çalışma olduğunu söyleyerek, 4C’nin sadece TEKEL işçilerini değil, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün işçi sınıfının başındaki en büyük tehdit ve bela olduğunu söyledi.
Uğur, “Türk-İş, Tek Gıda-İş’in 4C’ye karşı mücadeleden geri duruyor olması, bizim haklı ve meşruluğumuzu etkilemez; ancak onların ne mal olduğunu ortaya koyar” dedi. 4C’ye karşı mücadelenin sadece TEKEL işçilerine ait bir mücadele olmadığını söyleyen Türk-İş ve Tek Gıda-İş’e karşı, DİSK ve KESK’in mücadelenin en önünde yer alması gerektiğini söyleyen Uğur, “Türk-İş ve Tek Gıda-İş mücadeleyi yerde bırakıyorsa, yerden kaldırıp omuzlamalıdır. İşçi sınıfının ve TEKEL işçilerinin onlardan beklediği budur” dedi.
“DİSK’in metal işkolundaki sözleşmelerinde, tersanelerdeki, hastanelerdeki üyelerine dayatılan 4C’den başka nedir? KESK’ in eğitimde, sağlıkta, maliyede, belediyede, postanelerde çalışan üyelerine dayatılan 4B, 4C başka nedir? Öyleyse durmak, beklemek, diplomasi yapmak, zamana yaymak niye?” diye soran Uğur, 2. TEKEL Direnişi 4 Ekim’de İstanbul’da bulunan Tek Gıda-İş Genel Merkezine girişimizin polis eliyle engellenmesi üzerine başladığını hatırlattı.
İstanbul‘deki saldırıyı hatırlatan Uğur, “Sendikanın görevi işçilere saldırmak mıdır? Mustafa Türkel’ in amacı nedir? Mustafa Türkel’in verdiği sözleri tutmadığını söylemek ve sözlerini tutmasını istemek suç mudur? İşçilere şiddet uygulamak kabul edilebilir mi? İşçiler mi sendikaya karşı eylem yapıyor, yoksa Tek Gıda-İş mi işçilere düşmanca saldırıyor?” sorularını Tek Gıda-İş yönetimine sordu.
Uğur, TEKEL işçilerinin İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır ve Adıyaman’da 4C’ye karşı ve Tek Gıda-İş yönetiminin tutumunu teşhir etmek için yeni bir mücadeleye başladıklarını duyurdu.
TEKEL işçileri eylemde Kürtçe sloganlar attı. Eylemde, “TEKEL işçisi direnişin simgesi”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “Bijî yekîtîya karkeren (Yaşasın işçilerin birliği)”, “Berxwedana karkeran ronî bida herderan (İşçilerin direnişi aydınlatacak her yeri)” ve “AKP 4C’yi al başına çal” sloganları atıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder