DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

6 Aralık 2010 Pazartesi

BUCA'DA İŞÇİLERİN TAŞERONA KARŞI MÜCADELESİ...

BUCA'DA İŞTEN ATILAN BELEDİYE İŞÇİLERİ 23KASIM'DAN BU YANA DİRENİYOR!



ELİMİZE ULAŞAN DİRENİŞ GÜNLÜKLERİNİ DAYANIŞMA AMACIYLA YAYINLIYORUZ.


BUCA’DA TAŞERONA KARŞI MÜCADELE BAŞLADI.
Buca belediyesinde çalışan temizlik ve park bahçe işçileri bir süredir taşerona ve sendikasız çalışmaya karşı  yürüttükleri  mücadeleyi  4 Kasım 2010 Perşembe günü yaptıkları basın açıklamasıyla halka ve kamuoyuna duyurdular.

Taşeron sisteminin kölelik sistemi olduğunu söyleyen işçiler, bir süredir örgütlenme faaliyetlerine başlamışlardı.  Daha sürecin  başında  baskı ve tehditlerle  karşı karşıya kalan işçiler,  geri adım atmayarak mücadelelerinin haklı ve meşru olduğunu halka duyurdular. Seçim zamanında taşeronu kaldırma sözü verenlerin,  bu sözlerini unutup, taşeronda ısrarı sürdürdüklerini belirttiler. Devamında, “taşeron denilen bu sömürü makinesinin çarklarını kırmak için harekete geçmiş bulunuyoruz” dediler. Bu mücadele sürecinde;  dostu da düşmanı da işçinin yanında yer alan sendikacıları da patron için çalışan sendikacıları da gördüklerini  söylediler. Yetkililerin bazı meclis üyelerinin müdür ve başkan yardımcılarının,  demokratik bir hak olan basın açıklamasına dahi tahammül edemediğini ve açıklamaya iki gün kala, işçileri tek tek dolaşıp, açıklamaya katılırlarsa işten atılacakları tehdidinde bulunduğunu, daha ileri gidip işçilerin ailelerini bile aynı tehtidlerle geri adım attırmaya çalıştıklarını belirten işçiler, “bu baskılarla örgütlülüğümüzü bozmaya ve sayımızı düşürmeye çalışıyorlar” dediler İşten atılmalar olursa sorumluların belli olduğunu belirten işçiler haklı mücadelelerinden asla yılmayacaklarını belirttiler.
Buca belediyesine 400 metre mesafede toplanan işçiler “işimiz, emeğimiz, onurumuz için taşerona ve sendikasız çalışmaya hayır” yazılı pankartlarının arkasından kortej halinde yürüyüş yaparak sloganlarla Buca Belediyesi’nin önüne geldiler. Yürüyüş sırasında çevredeki halkın ve esnafın alkışlarıyla karşılaşan işçiler ne kadar doğru yolda olduklarını bir kez daha gördüklerini belirttiler. Belediyenin önünde sloganlarına devam eden işçiler park-bahçelerde çalışan arkadaşlarının da aralarına katılmalarıyla basın açıklamasına başladılar. Açıklama 17.00’de başladı.  Yoğun ilginin ve coşkunun olduğu açıklamaya belediye  çalışanlarından destek verenler  oldu. Basın metnini okuyan İnan Sezer isimli işçi yaşadıkları süreci anlatarak; ”örgütlülüğümüzü dağıtmak için elinden geleni yapmaya çalışan” yetkililerin yanlış yolda olduklarını;  Baskı ve tehtidlerle geri adım atmayacaklarını, ‘’taşerona ve sendikasız çalışmaya hayır!’’ şiarlarını yükselteceklerini ifade ederek,  burada toplanan işçilerin onlara en güzel cevap olduğunu belirtti.
Basın açıklamasının sonunda İzmir’de direnişte olan işçilerin ve Paşabahçe Devlet Hastanesi’nin bahçesinde direnen ve açılık grevine başlayan Türkan  Albayrak’ın  direnişlerini selamlayan işçiler, onların mücadelesi işçi sınıfına örnek oluyor ve gidilmesi gereken mücadele yolunu gösteriyor dediler.  “işçiyiz haklıyız kazanacağız”, “taşeron sistemi istemiyoruz”, “yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “baskılar bizi yıldıramaz”, “yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarının atıldığı açıklamaya 200 kişi katıldı.

İŞTEN ATILMAYLA OTURMA EYLEMİ BAŞLADI


İzmir’de Buca Belediyesi’ne bağlı Taşeron şirkette çalışan Batıgül Tunç 23 Kasım günü işinden atıldı.
İşten atmalara karşı ve iş güvencesi için mücadele eden Tunç ve arkadaşları 4 Kasım 2010 günü Belediye önünde basın açıklaması yapmışlardı. Her şey ise yapılan açıklamadan sonra başladı. Önce iki kişinin görevlerinden alınıp başka yere sürgün edildi. Daha sonra ise Batıgül Tunç’un işine son verildi.
Yapılan bu hukuksuzluğa karşı Buca Belediyesi Taşeron işçileri 25 Kasım 2010 Perşembe günü saat 12.00’de Belediye önünde basın açıklaması yaptı. İzmir Sendikalar Birliği ve TÜMTİS üyesi UPS işçileri, Halk Cephesi, Mücadele Birliği, Kızıl bayrak ve Genç Sen eyleme destek verdi.
Açıklamayı işten atılan Batıgül Tunç yaptı. Tunç “Buca Belediyesi Temizlik Park Bahçe işçileri olarak taşeronlaşmaya ve sendikasız çalışmaya karşı mücadelemizden kaynaklı iki kişi başka yerlere sürüldük. 23 Kasım Salı günü ise 12.00’de cep telefonumdan aranarak işime son verildiğimi bana söylendi. Ve işten çıkarılma gerekçem ise Belediye’yle taşeron şirketini karşı karşıya getirmem. Yapılan bu saldırı sadece bana yönelik değildir…” dedi.
Emekten işçiden yana olduğunu söyleyen sosyal demokratlara seslenen Tunç; “Ben bir işçiyim. Onurum, ekmeğim ve çokçuklarımın geleceği için mücadele yürütmeye devam edeceğim. Ve bu yüzden Buca Belediyesi’nin önünde oturma eylemine başlıyoruz”… diyerek devrimci ve demokrat herkesi destek olmaya çağırdılar.
Açıklamadan sonra ise oturma eylemi için naylon branda germeye çalışanlara Belediyenin özel güvenlikçileri tarafından saldırı gerçekleştirildi. Ve işten atılan Batıgül Tuncun kardeşi gözaltına alınmaya çalışıldı. Kitlenin kararlı duruşu sayesinde güvenlikçiler geri çekildi. Sivil polisler ise ortamı germeye çalıştılar.  Batıgül Tunç’un oturma eylemi devam ediyor.
Açıklamada “Direne Direne Kazanacağız, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Taşeron Sistemi İstemiyoruz, İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız’ sloganları atıldı. Açıklamaya 105 kişi katıldı.




BUCA TAŞERON DİRENİŞİ GÜNLÜĞÜNDEN
1.GÜN
23.11.2010 Tarihinde Batıgül TUNÇ işyerindeyken taşeron şirket yetkilisi Hakan DEMİREL arayıp işine son verildiği bildirildi. Gerekçe olarak da taşeron şirket ile Belediyeyi karşı karşıya getirdiği açıklandı. Bunun üzerine Buca Belediyesi’ne gidip Başkan yardımcısı ve Temizlik İşleri Müdürü Ali YAŞAR ile görüştük. Fakat Ali YAŞAR  sorunu çözmek yerine işçi kıyımlarının devam edeceğini söyledi. Görüşmeler sonuç vermeyince derhal işçi komitesini toplayıp toplantı yapıldı. Ve Belediye binası önünde tepkimizi ortaya koyduk. Konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdik. İşten atılan Batıgül TUNÇ  oturma eylemine başladı. Bazı işçi arkadaşları ve çevredeki insanlar da oturma eylemine destek verdiler. Yağmur dolayısıyla naylon çekmek istedik üstümüze , Polis ve  ÖGG saldırdı ve naylonu kaldırmak istedi. Bu arada Batıgül TUNÇ kardeşini gözaltına almaya çalıştılar, fakat yanımızda olan insanların  sahiplenmesi  sonucunda başaramadılar. Akşama doğru diğer işçi arkadaşların, Buca halkının katılımıyla halaylar çekildi.
2. GÜN
Direnişin ikinci günü erken saatlerde kalktık ve hep birlikte kahvaltı yapıldı. İşçi servislerinin otobüsle direnişin olduğu yerden geçerken ilgileri yoğundu. Buca halkının ve esnafının desteği yoğun şekilde sürüyor. İkinci gün ilgi daha büyük. Öğlen saatlerine doğru Taşeron Şirket Müdürü Hakan DEMİREL 6 İşçiyi daha arayarak işten çıkarıldıklarını söyledi. Gerekçe olarak da şirketle Belediyeyi karşı karşıya getirdiği söylendi. 2.Gününde direniş büyüyor sayı 7 'ye çıktı.
Direnişçi sayısının 7'ye çıkmasıyla  Belediyeye tepkilerde büyüyor. Çeşitli partiler, DKÖ'ler, Öğrenciler, Devrimci kurumlar ve Buca halkı ziyarete geldiler. Moralimiz çok iyi üzüntü yok, kararlılığımızın verdiği mutluluk var.  Akşam üzeri Devrimci İşçi Hareketi pankartları ve sloganları ile yürüyerek geldiler ve  çadır getirdiler. Gece yarısına kadar ziyaretçiler hiç eksik olmadı.
3.GÜN
Günün ilk ışıklarıyla  yeni bir güne daha uyandık. Her sabah olduğu gibi bu sabah da çevredeki esnaf ve halk kahvaltılık getirdi. Sabah kahvaltısına çevredeki halk da katıldı. Sabahın ilk saatleriyle birlikte ziyaretçilerimiz gelmeye başladı. Çeşitli DKÖ'ler, siyasi partiler, sendikalar ziyaretimize geldiler. Çalışan işçi arkadaşlarımızın yoğun  destekleri var. Pazartesi günü işe çıkmama eylemi uygulamak istiyorlar, bu eylem yapılırsa çok iyi olur. Direnişçilerin gösterdikleri kararlılık çalışan diğer işçi arkadaşlarımız için umut oluyor. Bugün, TAŞERON SİSTEMİ KÖLELİKTİR!, SENDİKA İSTEDİĞİMİZ İÇİN İŞTEN ATILDIK!, İŞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ!,  İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ. pankartlarını alkışlar ve sloganlar eşliğinde hep birlikte astık.

4.GÜN/ 28 Kasım 2010
Sabah erken saatlerde gözlerimizi yeni bir güne açtık. Pazar günü ama, otobüsler dolu geçiyor. KPSS sınavı var. Geçen her otobüs direniş alanımızın duyurusunu yapıyor adeta. Şoförler korna çalıyor, otobüsteki işçiler el salıyorlar.
Hep beraber kahvaltı yaptık. Sınav dolayısıyla duraklar dopdolu sloganlarımız sabahın ilk ışıklarıyla yankılanıyor. Ailelerimiz gelmeye başladı.
Batıgül ablanın Gaziantep’den kardeşi Ceyhan, eşiyle birlikte geldi. Diğer bir direnişçi olan Cihan’ın eşi ve oğlu geldi. Küçük çocuğun koşarak babasına sarılması  duygu dolu anlar yaşattı. Bugün çok yoğun olacağa benziyordu. Sabah kahvaltısında  gelmeye başladı ziyaretçiler. Annem, babam, kardeşim ve kuzenlerim Hayal ile Ersin geldi. Süt almışlar güçsüz kalmamı istemiyorlar.
Kuruçeşme’den eski Muhtar adayı  Ali abi geldi bugün. Damacana ile su getirmiş, dün de battaniye ve su getirmişti. İşçilerin aileleri gelmeye başladı. Cem abi hasta olan eşine söyleyememişti işten atıldığını, 3 gün sonra söylemiş kalp hastası olan eşine ve o da gelmişti. Haydar abinin eşi ve kızları da geldi. Eşinin yüzünden anlıyorsun duygularını.
Öğleye doğru gelenler arttı. EMEP il ve ilçe başkanlığı kalabalık bir grupla geldiler, pankart, flama ve sloganlarıyla bizlere destek olmaya geldiler.
BDSP pankart ve flamalarıyla katıldı. Liseli dershane öğrencileri sloganlarıyla gelip bizlere destek oldular. Mücadele Birliği pankart ve sloganlarla eylem alanımıza girdiler. Kısa bir tiyatro  gösterisi ve müzik dinletisi yaptılar. Akşama eylem alanımızdaki kitlenin coşkulu halay ve sloganları ile girdik.
Ercan Tati’nin eylem alanımızın karşısında bulunan tatlıcıda oturduğu haberi kitleyi hareketlendirdi. “Baskılar Bizi Yıldıramaz!, Direne Direne Kazanacağız!,Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!,Yaşasın Sınıf Dayanışması!,İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız! sloganları ile Tati’yi protesto ettik. Yanımızda Meclis Üyesi olan Ali Hıdır Uludağ, Ercan TATİ’yle görüşmeye gitti fakat özel korumaların ve bizzat Ercan Tati’nin saldırısına maruz kaldı. Biz de sloganlarımızla protesto ettik.

5.GÜN / 29.11.2010
Bugün önemli bir gün.  Buca Taşeron şirketinde çalışan arkadaşlarımız iş bırakma eylemi yapacaklar. Sabah saat 5.00’de kalktık, heyecan dorukta, içimizden bazı destekçi arkadaşlar işçilerin toplanması  ve bir araya gelmesi için Temzilik işleri şantiyesinin  çevresinde beklemeye başlayacak. İşçiler otobüslerle iş yerlerine gidiyor. Durduğumuz yer ana caddenin hemen yanı iki pankartımız var birinde “TAŞERON SİSTEMİ KÖLELİKTİR, SENDİKA İSTEDİĞİMİZ İÇİN İŞTEN ATILDIK, İŞİMİZİ GERİ İSTİYORUZ”, diğerinde “İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ” yazıyor.
Haberler geliyor, İşçiler Şantiye çevresinde toplanmaya  başlamışlar. Sayıları gittikçe artıyor. Zaman ilerledikçe Direniş alanında heyecan büyüyor. Marşlarla, sloganlarla, halaylarla, iş bırakma eylemi yapan arkadaşlarımızı  bekliyoruz. Saat 8,30’da işçiler pankart açıp yürüyüşe başlamışlar. 240 kişilik bir kitle ile eylem alanına yaklaştılar. Belediyenin önünde bulunan cadde tarafından yolu tek taraflı kesen işçiler görkemli bir şekilde Belediyenin bahçesine giriş yaptılar. Gelen işçiler adına açıklamayı yapan Serkan ERDEŞ; 7 işçi arkadaşının derhal işe geri alınmasını istedi. Gün boyu ziyaretçiler hiç eksik olmadı. İş bırakma eylemi yapan arkadaşlarla birlikte  günümüz geçirdik onlarla birlikte sloganlar, halaylar çektik.

6 GÜN / 30.11.2010
Sabah erkenden katlık ve direniş alanı  toparlandı ve temizlendi. İşçiler otobüslerle işlerine gidiyorlar. biz ise cadde tarafına toplandık ve sloganlara başladık. Otobüslerle geçen işçilerin ve şoförlerin ilgisi yoğun. El sallayarak ve korna sesleriyle destek veriyorlar. Hep beraber yapılan kahvaltının ardından 3 arkadaşımız sigortaya dilekçe vermek için aramızdan ayrıldı. Ziyaretçiler gelmeye başladı. Gün boyu Buca CHP ilçe yönetiminin ve belediye yönetiminin direnişi bitirmek amaçlı teklif ve çabaları boşa gitti. Kararlılığımız devam ediyor. Yönetimin soluğu kesilmiş. Bize biraz soluk alma fırsatı tanıyın diyorlar. Ama tavrımız kesin ve net HAYIR.

 30 Kasım 2010 tarihinde akşamüstü direnişte bulunan işçilere Buca Belediyesi yönetimi tarafından öneri getirilerek “sizi işe geri alacağız, eylemi hemen bırakın, bize nefes alacak 10-15 günlük bir zaman tanıyın” dediklerini açıklayan İnan Sezer kendi taleplerini de tekrar sıraladı:
1-İşten atılanların işe geri alınması,
2-Yılsonunda taşeronda çalışan hiç bir arkadaşımızın burnu kanamasın, işten atılmasın.
3-Sendikal çalışmanın önü açılsın.
Ayrıca, “Buca Belediye Başkanı kamuoyunun önünde bu taleplerimizi kabul ettiğine dair söz verirse ve biz, 7 arkadaş işe başladığımız gün eylemi bitireceğiz” dedi.   İnan Sezer, talepleri kabul edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

7. Gün - 1 Aralık 2010
Her zamanki gibi sabah 6.00’da kalktık. Direnişin en soğuk gecesiydi. Arkadaşlar biraz üşümüş ama buradan hiç ayrılmak istemiyoruz. Hatta bazen arkadaşlarla şakalaşıyoruz eylem hiç bitmese daha mı iyi olacak acaba…
Her zamanki gibi yoldan işçileri sloganlarımızla selamlıyoruz. İşçilerin el salaması ve yumruklarını hava kaldırmaları içimizi ısıtıyor. Sabahın soğuğunda içilen çaylar iyi geliyor. 3 arkadaş bugün sigortaya gidecekler. Halk Cephesi ve Gençlik Derneği’nden arkadaşlar bizi yalnız bırakmıyorlar.
Saat 15.00’de geçen gece Belediye başkanı Ercan Tati’nin saldırısına maruz kalan CHP meclis üyesi Av.Ali Hıdır Uludağ işçileri destekleyen bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Uludağ, taşeron işçilerinin verdiği mücadeleyi desteklediğini bildirdi.
Bugün saat 17.30 belediye meclis toplantısı vardı. Yakınlarımızdan 2 kişi meclis toplantısına katılmak için belediye binasına girmeye çalıştılar. Ancak zabıta müdürü Zehra tarafından engellenmişler. Oysa halka açık olan meclise bizim ailelerimiz alınmadı.

8.gün  02.12.2010
Güne sabah 6.00’da başladık. Direniş alanımızın temizliğinden sonra her sabah olduğu gibi Buca’yı sloganlarımızla inlettik. Hep beraber yapılan kahvaltının ardından sonra ziyaretçilerimiz gelmeye başladı. KESK Şubeler platformu ve Genel İş 5 nolu şube yöneticileri birlikte katılıp basın açıklaması yaparak direnişimizi desteklediklerini bildirdiler.
9.GÜN 03.12.2010
Güne sabah saat 6:00’da başladık. Temizlik yapıldıktan sonra caddeye sıralandık ve sloganlarımızla Buca’ yı inlettik.ziyaretçilerimiz gelmeye başladılar.Öğrenciler,( Liseliler-Üniversiteliler),Dokuz Eylül Üniversitesinden Hocalar geldiler.Çağdaş hukukçular derneği geldi.Hukuksal anlamda bilgilendirme yaptılar.Ayrıca direnişteki işçilere ve çalışan işçilere işçi hakları hakkında  bilgi vermek istediklerini söylediler. 
10.Gün 04.12.2010
Sabah saat 6:00’da güne başladık. Her zaman yaptığımız gibi direniş alanımızı temizledik. caddeye dizilip bütün gücümüzle sloganlarımızı haykırdık. Hep birlikte yaptığımız kahvaltının ardından Ziyaretçilerimiz gelmeye başladı. Saat 12.00’da İşçi çocukları geldi.20 çocuk İşçi Emekçi Çocukları Buca Taşeron İşçilerinin Yanında Yazılı pankartları ile geldiler. Şiir,Şarkı ve tiyatro gösterileri yaptılar.Saat 15.00 Devrimci Memur Hareketi ve Grup Günışığı geldiler ve Günışığı müzik dinletisi yaptılar.ÇHD bir grup avukat geldi, İzmir Gençlik Derneği Girişimi ellerinde pankartları ve sloganları ile geldiler. 









DESTEK TELEFON NUMARASI
İNAN SEZER :0 505 611 95 65

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder