DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

6 Aralık 2010 Pazartesi

8. MEŞALELİ YÜRÜYÜŞ..


TEKEL işçileri her Pazar yaptığı meşaleli yürüyüşlere 5 Aralık günü de devam etti. Taksim Galatasaray Lisesi’nde toplanan 300 kişi, saat 18.30’da başlayan yürüyüşte “4c’ye, taşeronlaşmaya, güvencesiz çalışmaya karşı birleşelim” ve “gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” pankartlarını açarak yürüdü.
 Taksim tramvay durağına kadar meşalelerle, “tekel işçisi yalnız değildir”, “hak verilmez alınır zafer sokakta kazanılır”, “4c’ye köle olmayacağız”, “ kavga bitmedi daha yeni başlıyor”, “her yer tekel her yer direniş”  sloganlarıyla yüründü. Taksim Meydanı’na kadar yürüdü. Halk birçok kitle örgütünün katıldığı eylemde aydın Bilgesu Erenus, işine direnerek açtığı davayla geri dönen Zeynel Kızılarslan, Sapphire işçileri de yeraldı. Grup Emeğe Ezgi söylediği türkülerle destek olurken, Direnişin Ritmi grubu da ritimleriyle yürüyüşe eşlik etti.
Zeynel Kızılaslan, “ mahkeme kararın aslında dışarıda verilen 116 gün Betesan önünde mücadeleyle kazandık. “ derken; yürüyüşe destek veren Sapphire işçileri adına yapılan konuşmada “ bizler Sapphire işçileri çalıştığımız inşşata ağır çalışma koşulları protesto ediyor ve aylardır ödenmeyen maaşlarımızı istiyoruz. Buradan Sapphire sahibi Naim Kiler’e sesleniyoruz; bizler işçiyiz bizleri tehdit ederek bir yere varamasın” denildi.
 Tekel işçileri adına basın açıklamasını okuyan Metin Arslan ; “emekten yana olduğunu söyleyen siyasi parti ve kurumların bir kısmı da 2. Tekel direnişi sırasında tek Gıda iş yönetminden yana oldu. 63 gün içerisinde birçok kurum, sendika ve siyasi partiler dolaşılmış birleşik mücadeleye davet çağrısında bulunulmuş, fakat hepsi ağız birliği yapmışçasına, ‘çadırların yerinin doğru olmadığını’ söylemişlerdir. Buradan bir kez daha söylüyoruz; çadırların yerini belirleyen sendikanın tutumudur, çadırların başka yerde olması gerektiğini söyleyenler de gelip taşın altına elini koymamışlardır. Bu kurumlar ve siyasetler sendika bürokrasisine yamanmaya mı çalışıyorlar, diye soruyoruz. 4c ye ve güvencesiz çalışmaya karşı mücadele ettiklerini söyleyenlerin samimiyetinin ölçüsü bizim direnişimizin karşısındaki tavırları olacaktır. İşçi sınıfının satan, yalnızlaştıran bu kurum ve siyasetler bir gün tarih karşısında hesap vereceklerdir.  8. Meşaleli yürüyüşümüz sendika bürokrasine ve sermayeye karşı birleşik mücadele çağrımızdır.” Dedi.
Önlerindeki hedeflerinin mücadelelerini İstanbul ve Diyarbakır merkezli sürdürmek olduğunu belirten Arslan “18 Aralık”ta, TEKEL işçilerinin saldırıya uğradığı günde Ankara’da olacağız!” dedi. Ardından eylem sloganlarla bitirildi.


AÇIKLAMANIN TAM METNİ:


2. TEKEL Direnişi 8’inci Meşaleli Yürüyüş Basın Açıklaması Metnidir. (05.12.2010)

4 C’ye ve Sendika Bürokrasisine Karşı Mücadele

TEKEL İşçilerinin 2011 Yılı İçin Mücadele Hedefidir

Değerli Basın Emekçileri,

Abdi İpekçi Parkında 17 Aralık 2009’da uğradığımız saldırının birinci yılını dolduracağız. Bir yıl içinde TEKEL işçisinin ortaya koyduğu mücadele kararlılığı ve özlük hakları için yürüttüğü kavga, bugün İstanbul ve Diyarbakır’da devam ediyor.
İstanbul’dan Diyarbakır TEKEL işçilerini selamlıyoruz.
Değerli Basın Emekçileri,
Son bir yıl içinde işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları daha iyiye gitmedi. Bu gidişi kısmen gerileten ve AKP hükümetine işçilerin gücünü hissettiren TEKEL işçilerinin mücadelesi ve bu mücadeleyle gösterilen dayanışma oldu.
Bilindiği gibi 4 Ekim Pazartesi günü Tek Gıda-İş yönetimi TEKEL işçilerinin önüne AKP adına barikat kurmuştur. Tek Gıda-İş yönetimi işçilerden değil 4 C’den yana tavır almıştır.
2. TEKEL Direnişimiz bugün 63. gününde. Bu süre içinde TEKEL işçileri olarak sendikamızı göreve çağırdık, mücadele etmesini talep ettik. Tek Gıda-İş mücadele etmeyeceğini açıkladı ve bizim tepkimizin bir yönü de ona yöneldi.
Emekten yana olduğunu söyleyen siyasi parti ve kurumların bir kısmı da 2. TEKEL Direnişi sırasında Tek Gıda-İş yönetiminden yana oldu. 63  gün içerisinde bir çok kurum, sendika ve siyasi partiler dolaşılmış birleşik mücadeleye davet çağrısında bulunulmuş, fakat hepsi ağız birliği yapmışçasına, “çadırların yerinin doğru olmadığını” söylemişlerdir. Buradan bir kez daha söylüyoruz; Çadırların yerini belirleyen sendikanın tutumudur, çadırların başka yerde olması gerektiğini söyleyenler de gelip taşın altına elini koymamışlardır. Bu kurumlar ve siyasetler sendika bürokrasisine yamanmaya mı çalışıyorlar diye soruyoruz.4-C ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı mücadele ettiklerini söyleyenlerin samimiyetinin ölçüsü bizim direnişimizin karşısındaki tavırları olacaktır. İşçi sınıfını satan, yalnızlaştıran bu kurum ve siyasetler bir gün tarih karşısında hesap vereceklerdir.
Değerli Basın Emekçileri;
TEKEL işçileri olarak iki hedefe karşı birleşelim diyoruz;
Birincisi, sendika bürokrasisine karşı mücadele edilmelidir.
Sendika bürokrasisinin, sendikal mücadelede tıkanıklığa yol açtığını 1. ve 2. Tekel direnişi de çok açık ortaya koyuyor ki; bugünki sendikal yapılar içinde çok sayıda kokuşmuş ve çürümüş kişi ve yönetim mevcuttur. Kamuoyuna da yansıdığı gibi şeffaf, demokratik ve temiz sendika somut bir taleptir. Sendika bürokrasini eleştirmek sendika düşmanlığı değildir. Sendikaları savunmak için sendika bürokrasisine karşı mücadele etmek gerekir.
İkincisi, sendika bürokrasisi engel olsa da haklarımız için mücadele aynı kararlılıkla sürdürülmelidir.
2. Tekel direnişimiz, azınlıkta olsak da mücadelede kararlılığı ifade ediyor. Kardemir işçileri azınlık olsalar da  mücadeleye girişmekten geri durmuyorlar. İşçilerin bu iradesi değerlidir.
Bu iki hedefle birleşik mücadele işçi sınıfının kazanması için gereklidir.
Bu nedenle, 8. meşaleli yürüyüşümüz “Sendika bürokrasisine ve sermayeye karşı birleşik mücadele” çağrısı yapmaktadır.
Bu amaçla önümüzdeki dönem hedefimiz mücadeleyi Diyarbakır ve İstanbul merkezli sürdürmek; mücadeleyi Anadolu’ya yaymaktır.
18 Aralık’ta, TEKEL işçilerinin saldırıya uğradığı günde Ankara’da olacağız!
4 C’ye, güvencesizliğe, taşeronlaşmaya karşı mücadeleyi, bizimle birlikte olanlarla programlayıp yürütmekte kararlıyız.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Biz Haklıyız, Biz Kazanacağız!
TEKEL İŞÇİLERİ













































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder