DİRENİYORUZ!!!

İSTANBUL, 4. LEVENT TEK GIDA-İŞ GENEL MERKEZİ ÖNÜ
İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ! , 4C YE KÖLE OLMAYACAĞIZ!

24 Şubat 2011 Perşembe

Casper’da İşten Çıkarma ve Sendika Hakkı Mücadelesi




Casper Bilgisayar’da İşten Çıkarma ve Sendika Hakkı Mücadelesi
Casper Bilgisayar Sistemleri AŞ’nin üretim ve teknik bölümünde çalışan işçiler DİSK Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldular ve Bakanlık 26 Ocak 2011 tarihinde sendikanın çoğunluk yetkisinin Birleşik Metal’de olduğunu taraflara bildirdi. Patron sendikanın yasal hakkına itirazda bulundu.
İtirazın ardından işyeri derin bir sessizliğe gömüldü. Üzerinden üç hafta geçtikten sonra önce bir işçiyi daha sonra da bir işçiyi daha işten çıkardı. İşten çıkarma gerekçesi ise “işçi azatlımı” olarak ifade edildi.

Firmanın toplamında 350’den fazla işçinin çalıştığı şirkette “işçi fazlası” gerekçesiyle biri 14 yıllık işçi olmak üzere iki işçinin işten çıkartılması, patronun ileri sürdüğü gerekçenin inandırıcılığını ortadan kaldırıyor. Her insan kaynakları idarecisi ve işveren bilir ki, bütün yollar denendikten sonra mantıklı bir gerekçesi de olan işçi azaltılması gerekiyorsa “son giren ilk çıkar” ilkesi uygulanır.
İşçi azaltmak için işlerin kötüye gitmiş olması gerekir. Oysa ki, Casper Bilgisayar’da işçiler hafta içi saat 22.00’ye kadar mesaiye bırakılıyor ve bazı hafta sonları da mesai devam ediyor. Şirketin dış pazarlara açılma planları hızla devam eder ve firma yüzde 28 büyürken işçi azaltmaya gitmek ne anlama geliyor?
Bunun tek bir anlamı olabilir o da işçilerin sendikaya üye olması ve yasal, Anayasal haklarını kullanmaları karşısında patronun yasadışı olarak saldırıya geçmesidir.
Sendika atılan işçilere sahip çıkarak hem işverene “resmi ihtar mektubu” gönderdi hem de öğle paydosunda işçileri bilgilendiren bir bildiri dağıttı.
Sendikanın basın açıklaması şöyle:
Casper’da Sendikalaşma Hakkına Tahammülsüzlük
CASPER’ın adı, bilgisayar sektöründe yaptığı atılımlarla, hacmini büyütmesiyle gündeme geldi. Onu, televizyon reklamlarında sıkça görüyoruz. Kimimiz evimizde, kimimiz işyerinde kullanıyoruz.
Yine CASPER’in adı, sektörde işe 40 metrekarelik bir ofiste başlayıp, 2007 yılında devlet erkanının da katıldığı görkemli bir törenle açılışının yapıldığı Ümraniye’deki 40 milyon dolarlık üretim tesisi ile gündeme gelmişti.
Bugünlerde ise CASPER, o birçoğumuzun kullandığı bilgisayarları üreten, servisini, satışını, teslimatını yapan ve desteğini veren işçilerin sendikalaşma hakkını tanımaması ile gündeme gelecek.
CASPER’da çalışanların büyük çoğunluğu sendikamız Birleşik Metal-İş’e üye oldular. Çoğunluğun üyeliğini sağlayan sendikamız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na “toplu iş sözleşmesi” için yetki başvurusunda bulundu. Bakanlık yaptığı incelemenin ardından CASPER işyerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini 26 Ocak 2011 tarihinde sendikamıza verdi.
Sendikaya üye oldukları için, işten çıkarıldılar.
Sendikamızın işyerinde yetkiyi aldığını öğrenen işyeri yönetimi, sendikalaşmayı engellemek için 2 üyemizi işten çıkardı.
Yetki tespiti geldiği günden itibaren işyeri yönetimiyle birçok kez görüşme talebinde bulunmamıza rağmen, yanıt alınamadı. İşyeri yönetiminin diyalogdan kaçan tavrı, sonuçta işçilerin işten atılmasına kadar vardı.
CASPER’ı CASPER yapan, İstanbul/Mecidiyeköy’deki 40 metrekarelik küçük bir ofisten, milyonlarca dolar yatırım yapabilen, bir o kadar ciroya ulaşabilen bir şirket haline gelmesini sağlayan, o küçücük ofisten buyana alınteri döken çalışanlardır. Şimdi CASPER, çalışanlarını, sırf sendikaya üye oldukları için işten çıkarmaya kalkmaktadır.
Müşterinin hakları var ama çalışanların yok mu?
CASPER müşterisine ürettiği bilgisayarları “senin hayatın senin teknolojin” diye pazarlamaktadır. Peki bu bilgisayarları üreten işçisine ne demektedir? “Senin hayatın, senin hakların beni ilgilendirmez” mi?
Sendikamız başta atılan işçiler olmak üzere, tüm üyelerimizin haklarını sonuna kadar koruyacaktır. CASPER çalışanlarının iradesinin arkasında durmaya devam edecektir.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
Genel Yönetim Kurulu”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder